Bir Kutup Ayısının Anıları

Bir Kutup Ayısının Anıları
Yazar: Yoko Tawada
Çeviren: Zehra Kurttekin
Siren Yayınları, 2018

Kuzey Kutbu’ndan Berlin’e Yolculuk: Bir Kutup Ayısının Anıları

Kitap Tanıtım Yazarı: Gizem Ünal

Kuzey Kutbu’nun bembeyaz soğuğundasınız. İçiniz titrerken elinde bir fincan çayla bir kutup ayısının size yaklaştığını görüyorsunuz. Size önce babaannesinin ve annesinin, daha sonra da kendisinin anılarından bahsedeceğini söylüyor. Kutup ayısının elinden çayı alıyor ve arkanıza yaslanıyorsunuz. Bunun bir rüya olup olmadığını düşünüyorsunuz. Sahiden bir kutup ayısından üç kuşağın yolculuğunu dinlemeye hazır mısınız?
Yoko Tawada tarafından yazılan, Zehra Kurttekin tarafından Almancadan çevrilen Bir Kutup Ayısının Anıları, bir kutup ayısının otobiyografisini yazma kararı almasıyla başlıyor. Üç bölümden oluşan kitap, üç kuşak kutup ayısının yaşadıklarını anlatırken Kuzey Kutbu’ndan, Berlin’e uzanan bir göç hikâyesine odaklanıyor.
Kitabın ismi hayli ilgi çekici. İnsan olmayan anlatıcıların ağzından dinliyoruz hikâyeyi. Bunun yanı sıra göç, insan ile hayvan arasındaki ilişki, çevrecilik, antimilitarizm, ana dil, ana vatan gibi konulara değinirken azınlık olma deneyiminden de bahsediyor. Kitap, kendi ülkesinden başka bir ülkeye göç etmiş bir yabancı, azınlık ve insanlar içinde bir “insan olmayan” azınlık olma hâllerine değiniyor.
Ana vatanını bırakıp başka bir ülkeye göç eden ve anılarını yazmak isteyen ilk kuşak üzerinden ana dilini konuşamamanın verdiği hüzün, başka bir dili öğrenmenin güçlüğü ve hiçbir zaman ana dili gibi olamayacağı üzerinden bir göçmen hikâyesi anlatılıyor. Sirkte çalıştırılan, bir yerden diğerine sürüklenen ve bir yere ait olamama hissini iliklerine kadar yaşayan ikinci kuşak ile “yabancı olma” konusuna odaklanılıyor. Çaresizliğin kuşaktan kuşağa büyüdüğü bu kitapta, üçüncü kuşak gözlerini hayvanat bahçesinde açıyor. Hapis hayatı yaşayan ama başka türlüsünün ne olduğunu da bilmeyen kutup ayısı, yine de içten içe büyükannesinin memleketine gitmek istiyor. “Yuva”sını “ana vatanı”nda bulacağına inanıyor. Döngüsel olmaya doğru giden bu göç hikâyesinin sonu acaba nerede bitecek?

 “Kuzey Kutbu anne sütü kadar tatlı ve besleyici olmalı.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Contact Us

Give us a call or fill in the form below and we will contact you. We endeavor to answer all inquiries within 24 hours on business days.





    Open chat